Mevcut ve daha önceden kullanılarak tahrip olmuş yerler, kar ile kaplı alanlar, kayalık yamaçlar, Kumlu, topraklı veya çakıllı yatık zeminler ormanlık alanlarda ölü yapraklarla kaplanmış zeminler, doğaya en az zarar ile kamp yapılabilecek alanlardır. Dere yatakları, çığ ve taş düşme riski olan alanlar, vahşi hayvanların geçiş yolları, kamp kurmak için tehlikelidir. Bunlara dikkat etmelisiniz.
Çayırlıklar ve çimenler zarar görmeye açık eko sistemlerdir. Otluk bir zeminde bir hafta kalacak olan bir çadır kapladığı alandaki tüm bitki örtüsünün bir sezon boyunca yok olmasına sebep olur. Uzun süreli kamplarda çadır yerinizi sıkça değiştirin. Fundalıklar ve ufak çalıların, gelişip serpilmek ve tohumlama yapıp birkaç santimetre daha uzamak için çok fazla zamanları yoktur, unutmayın. Su kenarlarında yaşayan bitkiler diğerlerinden daha hassastır. Çok sayıda insanın her geçen gün, artarak, kırlara ve vahşi doğaya yönelmesi sonucunda su kirliliği de artarak büyümekte olan bir sorundur. Kampınızı su kaynaklarından en az 100 metre mesafeye kurun. Kamp yerinizi seçmeden önce yaratacağınız zararı, konforunuzdan önce düşünün. Oturmak için mevcut taş ve kütükleri kullanın, yenilerini getirmeyin. Doğru eğime sahip doğru yerlere yerleşin. Bir yamacı düzleyip çadır kurmaya kalkmayın veya çadır etrafına kanal kazmayın. Rahatınız için kamp yeri seçiminde rüzgar önemli bir etkendir. Çadırı kurarken rüzgar yönünü dikkate alın. Dağ rüzgarlarının öğleden sonra yamaç yukarı, gece ise dağdan aşağı doğru eseceğini unutmayın. Çadırınızı hava bozduğu anda rüzgarı içine almayacak şekilde kurun.