Üç katman giyim sistemi yüzyıllardır kaşifler, avcılar ve soğuk bölgelerde yaşayan topluluklar tarafından kullanılmaktadır. Eskimoların bir sözü vardır “Terlemek ölüm demektir.” Soğuk havalarda terlediğimizde giysilerimiz ıslanır. Islak giysiler vücut ısımızı hızla düşüreceğinden, başta hipotermi ve donma gibi ölümle sonuçlanabilecek olaylar meydana gelebilir. Bu durumu engellemek, dengede tutabilmek için çok basit bazı giyim kuralları vardır.
Aslında terlemenin kötü bir tarafı yoktur. Vücut sıcaklığının artmasıyla ter bezleri daha çok çalışarak terleme ve sonrasında terin buharlaşmasıyla vücudun ısı dengesi sağlanır. Terlemenin bir diğer faydası ise, insan vücudundaki üre, ürik asit, tuz ve diğer zararlı maddeler terleme yoluyla dışarı atılır. Böylece ter bezleri birer böbrek gibi çalışarak kanın temizlenmesine yardımcı olurlar.
Üç katmanlı giyim sistemi terleme sırasında önem kazanır. Vücuttan salgılanan ter eğer giysileri aşıp havaya buhar şeklinde salınabiliyorsa doğru giyinmişiz demektir. Eğer yanlış giyinirsek vücudumuzdan salgılanan ter başta iç çamaşırlarımızın ıslanmasına sebep olacaktır. Islanan çamaşır ve giysilerin kuru giysiye kıyasla 20 kat daha fazla ısı kaybına yol açması zor doğa koşullarında hipotermi ve donma gibi sonuçlara yol açabilir.
Üç katmanın her biri doğru şekilde giyilmiş olmalıdır. İç katman yani cildimizle doğrudan temas eden iç giysiler uygun seçilmezse, örneğin pamuklu giysiler tercih edilirse vücudumuzdan salınan ter ilk katmanda yoğun bir şekilde birikecek, ardından ıslanıp terin orta ve üst katmandan buhar şekilde atılmasını engelleyecektir. Bu tip durumlarda en pahalı Goretex mont dahi bir işe yaramayacaktır.
Aynı şekilde terin tahliyesini mümkün kılmayan, kalitesiz bir dış katman ceket giyilirse ter gene vücudunuzdan tahliye olmayacak; iç ve orta katman ne kadar iyi olursa olsun biriken ter buharı içinizde ıslanmaya neden olacaktır.